e- imza Kıbrıs yöneticilerinden Cüneyt Çerkez ve Lisani Deniz, bugün bilişimde yeni bir dünyanın oluştuğunu vurgulayarak, e- devletin önünü tıkayan sebeplerden birinin de elektronik imza olduğunu söyledi.
Elektronik imzanın elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki geçerliliğe sahip olduğunu vurgulayan ve elektronik imzanın elektronik ortamda yapılan işlemlere hukuksal geçerlilik sağlaması açısından önemine dikkat çeken iki yönetici, e- imza uygulamasının bugün devletteki anomalileri ortadan kaldırırken, vatandaşın günlük yaşamını da kolaylaştıracağını vurguladı.
e-imza Kıbrıs yöneticilerinden Cüneyt Çerkez ve Lisani Deniz, KIBRIS TV’de “Markaj” programında KIBRIS Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Baturay’ın sorularını cevaplandırdı.
“Hızlı ve en iyi hizmet için…”
Lisani Deniz, vatandaşlara daha hızlı ve iyi hizmet götürmenin en önemli adımlarından birinin devlet hizmetlerinin elektronik ortama taşınması olduğunu söyledi.
Deniz, dünyada elektronik imzanın, son dönemde e-devlet ve elektronik güvenlik alanında en önemli uygulamalardan biri olduğuna da dikkat çekti ve “Elektronik İmza”nın gerek kamu sektörü, gerekse özel sektörde elektronik yaşama geçişte anahtar bir rol üstleneceğini söyledi.
Deniz, “Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’ndan aldığı yetkiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ilk elektronik imza hizmeti veren kurum olan e-imza KIBRIS, yetkilendirildiği 9 Eylül 2016 tarihinden itibaren hizmet vermeye başladığını da hatırlattı.
“Neredeyse kundaktaki bebeğin bile Facebook’u var ama”…
Lisani Deniz, ülkemizde bu konuda adaptasyon olduğuna ancak aynı zamanda bir de direnç bulunduğuna dikkat çekerek, “Yeni nesil daha hızlı kavrıyor ancak sonraki kuşaklar daha zor adapte oluyor. Genç kuşak bilişimle doğdu, öyle yaşıyor. Neredeyse kundaktaki bebeğin bile Facebook hesabı var. Ancak biz teknolojiyi hayatımızda kolaylaştırıcı olarak ne kadar kullanıyoruz? Bu ne kadar faydaya dönüşüyor? Teknoloji bizi ne kadar köreltiyor?” diye sordu.
Deniz eğer enerjiyi doğru tarafa yönlendirmezsek burada sıkıntı yaşanacağını kaydetti ve ülkemizde bilişim anlamında tüketimin daha fazla olduğunu dile getirdi.
Üretimin enerjiye kaydırıldığı zaman doğru çalıştığını da ifade eden Deniz, “Ülkemizde e devlet oluşmasının en büyük engellerinden biri budur” dedi.
“16 yıldır tartışıyoruz”
Lisani Deniz, bugüne kadar yaptıkları girişimlerden ve e- imza sisteminin günlük hayatımıza yansımalarından da bahsetti. Deniz, şunları söyledi:
“e devlet söylemleri ilk çıktığı zaman ‘altyapı lazım’ dedik. Vatandaşa daha iyi hizmet verilmesi ve insanımızın devlet kanalındaki işlerinin yürümesini sağlamak lazım…‘E’ kelimesi uzadı gitti. 2000 yılından beri bu konuyu tartışıyoruz. Bu durum birçok insan için alay ve eleştiri konusu oldu. Hâlbuki bizler bunu yapabiliriz. Yeter ki biraz kendimize güvenelim.
Siyasi irade olmadığı sürece bilişim adası vizyonu koymanız işe yaramaz. 2009 yılında, o dönem bakanlık yapan Hasan Taçoy, liderlik yaptı ve vizyon ortaya koyduk. 2009’dan bu güne kadar 12 defa hükümet değişti. e- devlet altyapısı oluşması için İcra Kurulu kuruldu. Bu bağlamda görüşmeler devam etti. Sürekli konuşuyoruz ama hükümetler sürekli değiştiği için, bu zaman alıyor. Mehter takımı gibi iki ileri bir geri gidiyoruz. Elektronik İmza Yasası, 2007’de çıktı. Elbette elektronik imza küçük bir yatırım değil. Ancak elektronik imza dijital yaşama geçişte kilit rol oynuyor.”
Devletteki arşiv sorunu…
Lisani Deniz, ülkenin küçük ama sıkıntılarının büyük olduğuna dikkat çekerek, kamu kurum ve kuruluşlarının da analizi yapıldığını söyledi. Deniz, ülkemizdeki birçok kurumda doğru arşivlenme yapılmadığının saptandığını belirtti ve buna bağlı olarak, belgelerin birden fazla kopyası olduğunun da ortaya çıktığını kaydetti.
Devlet evrakının dijital ortama geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Deniz, bu uygulamanın aynı zamanda kağıt tasarrufu anlamına geldiğine de işaret etti.
“Devleti e-markaja aldık”
Lisani Deniz, adadaki ölçeğin küçük olduğunu ve daha iyi çalıştırılabileceğini vurgularken, “Bu sistem yolsuzlukları da yakalama adına büyük bir adımdır. e imzayla birlikte devleti de e-markaja almış oluyoruz” dedi.
Deniz, 2017’de Güney’de e imza ihalesine çıkılacağını ve bu ihaleye talip olacaklarını belirtti.
“e- devletin önündeki engel…”
MOSO Technologies Genel Müdürü Cüneyt Çerkez, e-devletin önünü tıkayan sebeplerden birinin de elektronik imza olduğunu söyledi.
Çerkez, Elektronik İmza Yasası’nda dijital ortamdaki imzanın, ıslak imza ile aynı hukuki geçerliliğe sahip olduğunu hatırlattı.
Cüneyt Çerkez, “Bu dünyada en güvenli yöntem bize ne kazandırıyor? Özel güvenlik sağlanıyor. Sözleşmeler dijital ortamda yapılabiliyor. Çok yüksek güvenliği olan ve erişilemeyen bir yapıya sahip. Dünyada iki tane üreticisi var. Bu sistemde kişiye özel anahtar var. İstediğiniz ülkeyle sözleşme yapabilirsiniz” diye konuştu.
“Gelişmenin önünde de engel”
Çerkez, dünyanın dijitalleştiği böyle bir dönemde bu durumun gelişmenin önünde de bir engel teşkil ettiğini vurguladı. Çerkez, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilk Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcısı (ESHS) olan “e-imza KIBRIS” olarak elektronik imza sahibi olma fırsatı bulamayanlara tüm Kuzey Kıbrıs’ta ‘yerinde kimlik tespiti’ ve ‘yerinde kurulum’ hizmetleri sunduklarını söyledi.
Çerkez, 93/2007 Sayılı Elektronik İmza Yasası’nın, Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcı kurumlar için “yüz yüze kimlik tespiti”ni zorunlu tuttuğunu da anımsattı. Çerkez, yerinde kimlik tespiti uygulamasının, başvuruda bulunan kişilerin telefon ile aranması, ortak bir randevu zamanının belirlenmesi ve başvuru sahiplerinin belirlediği adreslere gidilerek kimlik tespiti yapılması süreçlerini ve telefonla teknik destek hizmetini kapsadığını ifade etti.
Cüneyt Çerkez, ‘Yerinde kurulum’ hizmetinin ise, elektronik imzaların kullanılabilmesi için elektronik sertifikaların içinde bulunduğu akıllı çubukların bilgisayarlara kurulması, tanıtılması ve gerekli ayarlarının yapılmasını içerdiğini kaydetti.
“Sadece tasarruf değil çevrenin korunmasını da getiriyor”
Çerkez, e-imzanın, kamuda e-devlet uygulamaları, online dava açma, adres değişikliği bildirimleri ve bunun gibi; özel sektörde ise banka talimatları, bayi ağı iletişiminde sipariş süreci, çalışan hizmet sözleşmeleri ve bunun gibi ıslak imza gerektiren tüm işlemlerde kullanılabileceğini söyledi.
Dünyadaki örneklerine baktığımız zaman, e-imza kullanmaya başlayan bireylerin ayda 5 günün üzerinde zaman kazandığına da dikkat çeken Çerkez, bu sistemin, zaman ve maliyet konularında sağladığı faydaların yanı sıra kâğıt, kartuş ve tonerlerden yapılan tasarruflarla çevreye de büyük katkılar sağladığını kaydetti. Çerkez, böylelikle çevrenin de korunacağını dile getirdi.
Vatandaş evinden oy verebilecek
Cüneyt Çerkez, e- imza sistemiyle, devletin de maliyette tasarrufa gideceğini ve bürokratik işlemelerde rahatlama sağlanacağını belirtti.
Çerkez, elektronik imzanın kimlik doğrulamada en güvenilir yol olduğunu vurguladı ve bunun bankacılık işlemlerinden elektronik oy kullanımına kadar pek çok alanda yaşanabilecek her türlü hileyi de ortadan kaldıracak bir sistem olduğunu ifade etti.
Çerkez, elektronik imza ile vatandaşın evinden oy verebileceğini, bu yöntemin tüm şüpheleri de ortadan kaldıracağını söyledi ve bugün Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Güney Kore, Japonya ve Avrupa’nın pek çok ülkesinde nüfusun çoğunluğunun elektronik imza kullandığına dikkat çekti.
KAYNAK: www.kibrisgazetesi.com